Büyük Ölçekli Finansal Düzensizlik Yaratabilecek Hasarlarda Yatırımcının Geleceği Güvence Altına Alınabilir

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta gerçekleşen, 7.8 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrasında, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinden 10 ilimizi olumsuz etkileyen çok büyük bir yıkım yaşadık.

Deprem sonrası bölgedeki arazi ve çatı Güneş Enerji Santralleri’nde yaşanan sorunları ve yatırımcıların bilmeleri gereken noktaları değerlendirmek için bir araya geldiğimiz 2015 yılında Antalya’da faaliyete başlayan Kotra Sigorta Genel Müdürü ve Kurucusu Osman Tüken Bey ile röportajımızı gerçekleştirdik.

Oldukça samimi bir ortamda geçen röportajda afet sürecinde sektör paydaşlarımızın aklına gelen başlıca sorulara, olası çözüm ihtimallerine ve deprem sonrası Güneş Enerjisi Santralleri’nde yaşanan sorunlar hakkında bilgi edinmeye çalıştık .

Güneş Enerjisi Santrali sigortası’nın kapsamı nedir?

“Enerji santrallerini gelir yaratan ya da ciddi tasarruf sağlayan üretim tesisleri olarak görmek gerekiyor. Konuya bu açıdan bakıldığında fiziki hasarlar sonrasında ortaya çıkabilecek zararların giderilmesinin yanında, yatırımcıların bu hasarlar sonrasında kredi/finansman geri ödemelerindeki risklerini de tazmin edebilecekleri teminatların poliçelere eklenmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi GES sigortalarında sigortalıların mali kayba uğramasının önüne geçen ve üretim/tasarruf devamlılığını gözeterek koruyan poliçeler tanzim edilebilmektedir.”

Güneş Enerjisi Santralleri’nde meydana gelebilecek risklere teminat sunan GES sigortası hangi durumları güvence altına alır?

“GES sigortası poliçelerinde yangın, infilak, deprem, makinelerin iç çalışma kusurları, voltaj dalgalanmaları, hırsızlık, doğal afetler, yabancı cisim düşmesi, terör, kötü niyetli hareketler, kemirgenlerin vereceği zararlar vb. gibi daha pek çok fiziki hasar riskine karşı güvence sunulmaktadır. Fiziki hasarların dışında, poliçe teminatına giren bir hasarın gerçekleşmesi durumunda oluşan kar kaybı, performans kaybına bağlı üretim düşüşleri vb. gelir kaybına neden olan riskler de teminat altına alınmaktadır.”

Güneş Enerjisi Santrali’nden üretim yapan tesisleri daha geniş kapsamda güvence altına alabilmek için çıkarttığınız yeni sigorta ürünlerinden bahsedebilir misiniz?

“Poliçelerde; fiziki hasar ve kar kaybı risklerinin dışında düşük güneşlenmeye bağlı üretim kayıpları, dağıtım şirketleri ile yapılan bağlantı anlaşmasının üzerinde şebekeye verilen enerji sonucunda oluşan güç aşımı kayıpları (demant sorunu), şebekedeki kesintiler nedeniyle ortaya çıkan üretim kayıpları, hasar arama masrafları, hasar sonrası fiyat dalgalanmasına bağlı maliyet artışları, seri üretimi sonlanmış eski ekipmanların yerine yenilerinin tedarik edilememesi, uyumsuz ekipman değişimi gibi riskleri de koruma altına alarak teminat genişletmesi uygulamaktayız.”

Güneş Enerji Santralleri sigorta poliçelerinde maddi hasara bağlı olmayan üretim kayıpları da teminat altında mıdır?

“Maddi hasara bağlı olmayan, makinelerin iç çalışma kusurları ve düşük güneşlenmeye bağlı performans kayıpları da, genişletilmiş teminat yapısı dahilinde poliçelerimizde sunulmaktadır.”

Türkiye, 100 yılın felaketi olarak nitelendirdiğimiz bir deprem süreci yaşadı, bu süreç içerisinde bölgede bulunan arazi ve çatı GES’lerde nasıl hasar ve yıkımlar gerçekleşti?

“Çatı tipi GES’lerde binanın zarar görmesi sonucunda tam ziya olan santraller olduğu gibi, zarar görmeyen binalarda ve arazi tipi GES’lerde de mikro çatlaklara bağlı hasarlar oluşabilmektedir. Bildiğiniz gibi yıkım gücü çok yüksek ve geniş bir doğal afet yaşadık. Çatı tipi GES’ler için söylemek gerekirse GES’in bulunduğu binanın yıkılması neticesinde makine ve demirbaşlar nasıl zarar görüyorsa GES’de o şekilde zarar görmektedir. Ayrıca Şiddeti bu kadar yüksek bir depremde ve binaların kolon – kiriş yıkılmalarının olduğu bir hasar çeşidinde GES’in yıkıma tetikleme etkisinden bahsetmek çok mümkün değil.”

Kotra Sigorta olarak santral sahibi bir yatırımcı bu tür riskler karşısında nasıl bir ödeme alabilir?

“Poliçelerin ana teminatlarından biri olan deprem teminatı, sigortalılara kanun koyucunun belirlediği asgari muafiyet şartlarınca sunulmaktadır.”

Buna göre; Deprem Sigortası %100 sigorta bedelinin en az %20’si sigortalının üzerinde kalması kaydıyla sigortalıyla müşterek sigorta seklinde yapılır. Yani hasarın her halükarda %20’si sigortalı tarafından karşılanır. Gene ayrıca sigorta şirketinin sorumluluğunda olan sigorta bedelinin %80’i üzerinden de %2 muafiyet uygulanmaktadır.

“Diğer tarafta deprem hasarları dışında da farklı muafiyetlerle hasarlar tazmin edilebilir. Sigortanın mantığından bakmak gerekirse sigorta poliçeleri yatırımların devamlılığını sağlamak mantığı ile kurgulanır. Küçük hasarlar sigortalıların finansal girmesine neden olmaz. Fakat büyük ölçekli finansal düzensizlik yaratabilecek hacimdeki hasarlar için de doğru teminat yapısı ile koruma sağlamalıdır. İşte bahsedilen bu muafiyetler (hasardaki kesintiler) ve sağlanan teminatlar bu gözle değerlendirilir ve yatırımcının geleceğini güvence altına alır.”

Osman Bey’e bu keyifli sohbet ve sorularımızı detaylı bir şekilde cevapladığı için çok teşekkür ederiz.