İklim ve çevre alanında çalışan Sivil Toplum Kuruluşları, 6 Şubat 2023 tarihindeki depremlerin ardından altyapısı güçlü ve afete dirençli kentler için güneş enerjisinin yeni planlama süreçlerine dahil edilmesi çağrısı yaptı. Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), Greenpeace Akdeniz, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Ekosfer, Yeşil Düşünce Derneği, Ege Orman Vakfı, İklim için 350 ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği, “Deprem acil müdahale ve yeniden inşa sürecinde güneş enerjisinin rolü” başlıklı rapor hazırladı. Depremin ardından kurulacak kentlerin inşaatının tek boyutlu bir mühendislik projesine indirgenmemesi, kent kimliği, tarih, kültür, ekonomi, mülkiyet, gıda, tarım, iklim, doğal alanlar ve çevre boyutlarının da hesaba katılmasının gerektiği ifade edilen yazıda, deprem sonrası elektrik kesildiğine birçok bölgede jeneratör ve yakıt sıkıntısı yaşandığına işaret edildi. Raporda, afet gibi acil durumlarda güneş enerjisi sistemlerinin hayati öneme sahip olduğu vurgulanarak, güneşin afet durumlarındaki kilit rolünün yanında yenilenebilir, temiz ve ekonomik olması nedeniyle de afete dirençli kentlerin ana unsurlarından biri olması gerektiği ifade edildi. Güneş enerjisinin yüksek istihdam yaratma potansiyelinin de bulunduğu kaydedilen çalışmada, güneş enerjisinin afet bölgesinin ekonomisini yeniden güçlendirmek için bir kalkınma unsuru olabileceği belirtildi.
Yeni planlama sürecinde takip edilmesi gereken yollar ve önerilerin yer aldığı yazıda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yasal düzenlemelerle yeni binaların güneş panelleri ile donatılmasını zorunlu hale getirmesi, trafo merkezlerinin daha yüksek kapasiteli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleyen mikro şebekeye uygun şekilde kurulması gerektiği belirtildi. STK’ler, yeni binaların çatılarının güneş panellerine uygun hale getirilmesi, elektrik altyapısının binanın enerji ihtiyacını karşılayacak şekilde inşa edilmesi ve ortak kullanım alanlarının çatılarına güneş panellerinin zorunlu hale getirilmesi, örneğin otopark ve pazar yerleri gibi. Güçlendirme yapılacak binaların da güneş panellerine uygun hale getirilmesi, mevcut binalara uygun güneş paneli kullanımı için denetimlerin yapılması ve destek/zorunluluk mekanizmalarının değerlendirilmesi öneriler arasında yer aldı.
Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından geçtiğimiz hafta yayımlanan bir analize göre, Türkiye’nin en yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip şehirleri arasında Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Mardin ve Van yer alıyor. Bunun yanı sıra, Mersin, Karaman, Niğde, Aksaray, Antalya, Burdur ve Muğla da bu listeye dahil edilen iller arasında yer alıyor.