17. SolarEX İstanbul Güneş Enerjisi Teknolojileri & Depolama Fuarı, sektörün önde gelen temsilcilerini bir araya getirerek Türkiye’nin sürdürülebilir enerji politikalarına ışık tuttu. Fuar kapsamında düzenlenen “MeskenGES Özel Oturumu”, Solarbaba İş Geliştirme Yöneticisi Elif Seda Akça’nın moderatörlüğünde gerçekleşti. Oturumda, Türkiye’de mesken tipi güneş enerjisi sistemlerinin mevcut durumu, karşılaşılan yapısal zorluklar ve çözüm önerileri çok yönlü bir şekilde ele alındı.
Panelde sırasıyla söz alan Ateş Uğurel, Cem Bozalı, İlgin Eray ve Osman Karadoğan; yenilenebilir enerji teknolojilerinin meskenlerde yaygınlaştırılmasında karşılaşılan engelleri teknik, mevzuatsal ve kullanıcı perspektifinden değerlendirdi. Konuşmacılar, dağıtım altyapısındaki yetersizlik, bürokratik karmaşa, finansman zorlukları ve kullanıcı bilinç eksikliği gibi konulara dikkat çekerken; çözümün yalnızca teknoloji yatırımıyla değil, mevzuat sadeleşmesi ve bütüncül sistem yaklaşımıyla mümkün olabileceğini ifade etti.
Solarbaba/SolarGazete Kurusucusu Ateş Uğurel, Avrupa’daki örneklerle Türkiye’nin çatı üstü güneş enerjisi potansiyelini karşılaştırdı ve mesken kullanıcılarının güneş enerjisinden ekonomik olarak daha etkin faydalanabilmesi için düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. İspanya’daki mahalle bazlı enerji paylaşım modellerini Türkiye için uygulanabilir bir örnek olarak gösterdi.
Solarra/VillaGES Direktörü Cem Bozalı, elektrik dağıtım süreçlerindeki bürokratik engellere ve yerel yönetimlerdeki uygulama farklarına dikkat çekti. Özellikle leasing sözleşmeleri ve itfaiye raporu gibi süreçlerin yatırımcılar için zaman ve maliyet kaybına yol açtığını belirtti.
Fons Solar Enerji Kurucu Ortağı Osman Karadoğan, elektrifikasyonun mesken tüketim profilini dönüştürdüğünü ve bu değişimin enerji altyapısına yeni yükler getirdiğini ifade etti. Dağıtım şirketlerinin yaşadığı zorlukları aktararak, MeskenGES sistemleri için ayrı ve sade bir yönetmelik hazırlanması gerektiğini savundu.
Sarp Enerji Çözümleri Kurucusu İlgin Eray, son kullanıcının karşı karşıya kaldığı enerji teknolojileri (ısı pompası, doğalgaz, elektrikli kombi vb.) arasında karar vermekte zorlandığını, bu noktada şeffaf ve karşılaştırmalı maliyet analizlerinin kullanıcıya sunulmasının şart olduğunu söyledi. EPC şirketlerinin süreçteki eksikliği nedeniyle, çözümün uçtan uca hizmet sağlayacak yeni yapılarda aranması gerektiğini belirtti.
Panelin ortak paydası, Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümünde mesken tipi çözümlerin stratejik önemde olduğu, ancak mevcut mevzuat yapısı ve uygulama modellerinin bu potansiyeli sınırladığı yönünde oldu. Katılımcılar, sadeleştirilmiş yönetmeliklerle desteklenen, kullanıcı dostu, bütünleşik çözümlerin hem sektörün hem de ülke ekonomisinin önünü açacağı görüşünde birleşti.
MeskenGES sistemlerinin yaygınlaşmasının yalnızca enerji üretiminde değil, aynı zamanda yerel ekonomide de çarpan etkisi yarattığı vurgulandı. Özellikle dağıtık sistemlerin montajı, bakımı ve teknik işletimi süreçlerinde doğrudan istihdam sağladığı; yerel EPC firmaları ve yan sektörlerde yeni iş alanları oluşturduğu ifade edildi. Öte yandan, mevsimsel tüketim dengesizliklerine sahip bölgelerde enerji verimliliğini artırmak amacıyla önerilen “yıllık mahsuplaşma” modeli, güneş enerjisinin yaz aylarında yoğun üretildiği ancak tüketimin düşük olduğu senaryolarda sürdürülebilir bir çözüm olarak öne çıktı. Katılımcılar, bu modelin mevzuata entegre edilmesiyle birlikte hem son kullanıcıların hem de dağıtım altyapısının daha dengeli bir yapıya kavuşabileceğini vurguladı.