
Türkiye’de lisanssız elektrik üretimi, çatı tipi güneş enerjisi santralleri (GES) sayesinde büyük bir artış gösterdi. Geçen yıl lisanssız elektrik üretimi %16.8 artarak 14 milyon 797 bin MWh ulaştı ve bu üretimin %97.62’si güneş enerjisinden sağlandı. Sanayicilere sağlanan mevzuat kolaylıkları ve düşük maliyetler, çatı GES’lerin bu büyümedeki rolünü artırdı.
Güneş enerjisinden elektrik üretiminin birim maliyeti, diğer enerji türlerine göre en düşük seviyede. Lazard’ın analizine göre, güneş enerjisinin MWh başına maliyeti 24 dolar iken, nükleer enerji 31 dolar, doğal gaz santrali 39 dolar ve kömürlü termik santrali 52 dolar maliyete sahip. Bu ekonomik avantaj, sanayicilerin güneş enerjisine yönelmesini teşvik ediyor.
Organize sanayi bölgelerinde kurulum için yer bulamayan sanayicilere, şehir dışında da santral kurabilme kolaylığı getirilmesi, üretim ve kapasite artışında önemli bir unsur oldu. Güneydoğu Enerji Araştırmaları Derneği (GEADER) Başkanı Ömer Çelebi, lisanssız elektrik şebekelerinde üretimin artmasının, Türkiye’nin yenilenebilir enerjideki hedeflerine olan kararlılığının bir göstergesi olduğunu belirtti.
Çelebi, yakın gelecekte yenilenebilir enerji üretiminde daha da kararlı adımlar atılacağını ve üretim miktarlarının artmasını beklediklerini ifade etti. Türkiye, yenilenebilir enerji yatırımlarını artırarak dünya sıralamasında üst sıralara çıkmayı hedefliyor. Ülkenin yenilenebilir enerji haritasında İzmir rüzgar, Konya güneş, Aydın jeotermal, Şanlıurfa hidroelektrik ve İstanbul biyokütle kapasitesiyle lider şehirler olarak öne çıkıyor.
Lisanssız güneş enerjisi üretimindeki artış, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri için büyük bir adım. Çatı GES’lerin yaygınlaşması, sanayinin enerji maliyetlerini düşürürken, çevre dostu ve sürdürülebilir enerji üretimine de katkı sağlıyor.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanında dünya sıralamasında hızla ilerlemesini sağlayacak ve enerji sektöründe yeni yatırımların önünü açacak.